ENDÜSTRİYEL HAYVANCILIK
ENDÜSTRİYEL HAYVANCILIK
“Kendi hayatımızın sorumluluğunu üstlenmeli ve onu elimizden geldiğince zulümden arındırmalıyız. Bunun ilk adımı da hayvanları yemeyi bırakmaktır.” -Peter Singer.
İnsanların sadece karınlarını doyurmak için et yemesi çevresel bir katliamın devamlılığına neden oluyor. Marketlerden veya kasaplardan satın alınan etlerin üretim aşaması, ormanların yok olmasına, su, toprak ve enerji israfına, havanın ve suyun kirlenmesine, iklim değişikliğinin tetiklenmesine, hayvan ve bitki türlerinin tükenmesine ve sera etkisinin güçlenmesine sebep oluyor. Çevrenin korunmasına önem veriyorsak tabağımızdaki besinlerin nelere sebep olduğunu anlamalıyız, çünkü yiyecek seçimlerimiz de çevresel bir mesele.
Et üretimine dayalı endüstrinin çevreye neden olduğu yıkıcı etkiler Cowspiracy belgeselinde incelenmiştir. Belgeselde yer alan bilgiye göre, çevresel zararların baş nedeni hayvan yetiştiriciliği. Belgeseldeki bilgilerin bazıları şöyle;
İnekler günde 567 milyar litle metan üretiyor. Karbondioksite kıyasla metan, küresel ısınmanın artmasına 86 kat daha fazla neden oluyor.
Hayvancılık yılda 130-288 trilyon litle su tüketimine neden oluyor. ABD’de kullanılan suyun 80-90%’ı hayvancılık sektöründe kullanılıyor.
Bir hamburgeri üretmek için 2500 litre su harcanıyor, 500 gr. dana eti için ise 9460 lt.
Hayvancılık yeryüzünün yüzde 45’ini kaplıyor. Bir çiftlikteki 2 bin 500 ineğin ürettiği atık 411 bin nüfuslu bir şehrin ürettiği atığa tekabul ediyor.
Amazon ormanlarının yok edilmesinde hayvancılığın yüzde 91 etkisi var. Hayvancılık dünyanın 1/3’nin tahrip olmasına neden olmuştur.
Sınai çiftliklerde yılda 70 milyar hayvan yetiştiriliyor.
Her saat başı sadece besin olarak tüketilmek için 6 milyondan fazla hayvan öldürülüyor.
Her gün bir vegan 4,164 lt suyun, 20,5 kg tahılın, 2,8 metre kare yerleşik alanın israfını önlüyor ve bir hayvanın hayatını kurtarmış oluyor.
Tüm bunları önlemek biz tüketicilerin elinde, et yemeyi bırakın vegan olun.
BİR CEVAP YAZ