Sokak hayvanlarının popülasyonu gün geçtikçe artıyor ve maalesef beşeri yaşamda büyük bir sorun olarak görülüyor. Toplum, hayvanseverler ve sevmeyenler olarak ikiye bölünmüş durumda. Sosyal medyada karşılaştığımız, hayvanların yaşamına tehdit oluşturacak fikirler alenen suç unsuru bulunduran söylemler içeriyor.

Popülasyonun kontrol altına alınmasının en doğru yöntemi kısırlaştırmadır. Sistematik ve düzenli kısırlaştırma  ile bölge bölge popülasyonu kontrol altına almak hiç zor değil.

Sokak hayvanlarının sorumluluğunu belediyelere yıkan sistem, belediyeleri bu konuda kontrol eden bir disipline sahip değil ne yazık ki. Bu  denetimsizlik belediyelerin sokak hayvanlarını sorumluluktan çok yük olarak görmesine sebep oluyor.

Kısırlaştırma ve sürdürebilir bir yaşam sağlamak belediyelerin görevi olmasına rağmen, ihmal ediliyor görmezden geliniyor ve bu yüzden sokak hayvanlarının sürekli üremelerinin önüne geçilemiyor. Bu görev, zaten yüzlerce hayvana bakan zor şartlarda mücadele eden gönüllülere yıkılıyor.  Belediye görevlilerinin yapması gereken her işi, gönüllüler üstleniyor.

Tüm stkların, ihtiyaç doğrultusunda ortaya çıkan ve çözüme en yakın yöntem olan her ilçeye kısırlaştırma merkezi maalesef yetkililer tarafından karşılık bulmadı. Büyükşehir belediyeleri ise yeterli olamıyor veya hiç oralı olmuyor. Ülkemizin  orta anadolu, güneydoğu ve doğu bölgelerindeki popülasyon ve hayvanların sürdürülebilir yaşam koşulları tamamen görmezden geliniyor.

Toplumun geneli sokak hayvanları saldırılarından şikayetçi olmasına rağmen, sorunu kavrayıp çözüm arayaşında pozitif bir adım atmak yerine, hayvanları ortadan kaldırmaya yönelik eylemlere girişiyor. Ve hayvanların yaşamlarını tehdit eden veya onları ortadan kaldıran tüm eylemler cezasız kalıyor. Dolayısıyla, kendi yaşamını herşeyin üstünde tutan insan, hayvanlara türlü eziyeti yapmaktan çekinmiyor.

Ancak bu böyle devam edemez!

Mevcut koşullarda, sorunlu bir hayvan hakları yasamız ve onları sürekli görmezden gelen politikacılarımızla yol almak zorlaşıyor. Barınma, beslenme ve kısırlaştırma yükünün çoğunu gönüllüler üstleniyor bu da asıl sorumluluları rahatlatıyor. 

Tüm stk'ların istek ve fikirleri dinlenip sistematik bir yöntemle tüm ülke genelinde kısırlaştırma çalışmalarının bir an önce başlaması elzem. Bu konu görmezden gelinemeyecek  durumda.

Kontrolsüz üreyen sokak hayvanlarının yaşamı büyük tehdit altında. Tehdit unsurlarını ortadan kaldırmak için atılmış herhangi bir adım olmadığı gibi, onların maruz kaldığı şiddet ve kötülüğe yetkililerin sessiz kalması kabul edilemez.

Tüm ilçe belediyelerine kısırlaştırma merkezlerinin açılması, belediyelerin kendi çalışanları ve gönüllülerle birlikte disiplinli bir şekilde kısırlaştırmaların başlaması için harekete geçilmesi gerekiyor. Popülasyonun kontrol altına alınması başka türlü mümkün olamaz.

Kısırlaştır, aşılat , yaşat !